Naylonlu ateşli Vivian Azure dev siki boğazlayıp kuduruyor

Vivian Azure, vücut hatları sıkıca saran naylonlu çorapların içinde, arsız ve aç bir halde bekliyordu. Dudakları ısırıyor, gözleri parıldıyordu; o anın tadını çıkaracak kadar hırslıydı. Elini kalçalarına götürüp yavaşça yukarı doğru çekti, içindeki ateşle kendini hazırlıyordu. Kalın yarağını derinlemesine içine almak için sabırsızlanıyordu ve bunu gizlemiyordu. Sertliğin her darbesini hissetmek, amcığını sıkarak inlemek istiyordu.

Adam güçlü elleriyle başını kavradığında Vivian hemen emmeye başladı; dudakları yumuşacık ama sertçe kayıyordu. Derin bir folloş seansı başlamıştı; öyle hızlı ve derinden emiyor ki adamın yarak ucu kırk kere boğazına değdi. Boğazının her kıvrımında yarağın tatlı acısı dolaşıyor, tükürüğü parlak ıslandığı ağzından dışarı taştıkça nefesleri hızlanıyordu. O kızgın sürtüşme hissi yıldırım gibi bedenine çarptı; amcığı şişene kadar sarkma yapmadı.

Yanaklarından akan ter damlaları, naylonlu bacaklarının arasındaki sıcaklığı daha da artırdı. Ayaklarını adamın göbek hizasına çıkardı, derinliklere inmenin verdiği zevki haykırmak istiyordu. Parmaklarını sıkıca kavramıştı kalçasından, bedeninin her kıvrımıyla adamın sertliği arasında kopmaz bir bağ kurmuştu. Ardından adam yerini değiştirip Vivian’ı yatağa yatırdı, bakışları tutku doluydu.

Seksi pantolonlu bacağından tutup sırtına kuvvetlice dayadı ve öyle bir kökleme başladı ki odadaki hava bile ağırlaştı. Amcığını acıtırcasına sokuyor, her kastığında Vivian’ın amcığı kızarırken onun iniltileri yükseliyordu. Naylonun titreyişiyle bütün bedenin titriyordu, o sertliği içine almak için can atıyor ve karşılığını fazlasıyla veriyordu. Hız artıp damarlar gerildikçe Vivian amından çıkan yüksek sesler havayı yırttı.

Son hamlede adam tüm gücüyle vurduğunda Vivian ılıklaşıp kendinden geçerken gözlerini yumdu; o büyük yaraktan gelen son sıvılar boğazına doldu, kuyruğuya birlikte patlamanın doruklarına çıktılar. Kan ter içinde kalmış birliktelik suskunlukla karıştı ama içlerindeki yanardağ sönmemişti hâlâ…